SEVMEK SEVİLMEK ÜZERİNE


Köşedeki bakkaldan,
Bir tutam sevgi istedi
-Bende bulunmaz kardeş, başka yerden bul." dedi.
Saçı gürdü çocuğun, zeytin misal gözleri...
Kimseden çekinmeden hakikati söylerdi...
Neyse ki günler böyle hızla devam ederken,
Yoluna çıktı bir han,
Zaten yorgundu beden,
Beklenmez uzun zaman...
Hancı çatık kaşlıydı...
Dedi: "Buyur, Ne istersin benden, var mı cebinde paran?
Yoksa, fazla uzatma, çabuk defol buradan!"
Çocuk ibretle bakıp bekledi usul usul,
Hiçbir şey diyemedi, kalkıp gitti velhasıl...
Masanın üzerine düştü küçük bir kağıt,
Hancı hemen okudu, sonra yaktı bir ağıt...
Ufaklık diyordu ki;
Uzun emeller peşinden koşma sakın Ey Hancı!
Ölüm bize pek yakın, dikkat sarmasın sancı...
Şu içinde olduğun dünya böyle bir handır,
Bir kapıdan girersin,
Bir kapıdan çıkarsın...
Eğer verebilmişsen bir kula gerçek sevgi,
O sevgi seni bulur, olur aşk-ı hakiki...
Nerede olursan ol, sev Rabbinin kulunu,
Bil ki sevgi ışıktır, aydınlatır yolunu!"
Hancı anladı artık, işin gerçek yanını,
Gelen geçen kim olsa kullanırdı hanını...
İşte biz de böyle kulak versek her daim,
İçimizde uyuyan o garip ufaklığa,
Katiyen ulaşırız hakiki mutluluğa...
Son söz Yunus Emre'den bizlere miras kalmış,
"...Sevelim sevilelim, bu dünya kime kalmış!"

Mehmet Kaya
01.12.08





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tasavvufun Özü-7 (Namaza Başlamak İsteyenler Mutlaka İzlemeli) Namazın Ö...